Hz. Safvan Bin Muattal ve Adıyaman Bölgesinin İslamlaşması

Hz. Safvan b. Muattal, 20 yıl kadar Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali dönemlerinde bölgede görev yaptı. Dört Halife’den sonraki Muaviye döneminde de Muaviye tarafından buraya vali olarak tayin edildi. 20 yıllık Muaviye’nin döneminde de burada görev yaptı. Böylece Hz. Safvan b. Muattal, toplam 40 yıla yakın bu bölgede resmi bir görev icra etmiş oldu. Bu görevi bölgedeki en yetkili kişi olarak ortaya çıkıyordu.
Bu 40 yıllık dönemi devamlı bir mücadele ile geçti. Yabancısı olduğu, ancak vatan edindiği bu topraklarda İslamiyet’in yaygınlaşması için Bizans ile amansız savaşlara girdi. Yaralandı ve nihayet bu topraklarda Muaviye döneminin sonlarında mücadeleler sırasında 60/680 şehit düştü.
Belazuri şöyle der:
اقام صفوان بها وبها توفى    Hz. Safvan oraya yerleşti ve orada vefat etti”
Vefat ettiği sırada bölgede vali olduğu gibi, aynı zamanda mücadele eden komutanlardan biriydi.
İbnu’l-Esir açıkça söyler:
إنه قتل شهيدا   “O, şehit olarak öldü”
İbn Abdilber, bu konuda şu ifadeyi kullanır:  
أنه قتل في سبيل الله   “O Allah yolunda öldürüldü”
Onun nasıl şehit olduğunu ise şu ifade açık bir şekilde anlatmaktadır:
فاندقت ساقه، ثم لم يزل يطاعن حتى مات  “Ayağı kırıldı, buna rağmen savaşa devam etti ve şehit oldu.”
Bu ifade Hz. Safvan b. Muattal’ın savaş sırasında ayağının kırıldığını ancak buna rağmen savaşa devam ettiğini ve sonunda şehadet mertebesine kavuştuğunu göstermektedir. O, İslam’a girişinden itibaren yaklaşık 60 yıla varan bir dönem boyunca savaşlara katıldı, ancak arzuladığı şehâdet Adıyaman topraklarında ona nasip oldu.
Zehebi, onun nerede vefat edip nerede defnedildiğini şu ifadelerle belirtir:
 بسميساط من الجزيرة وقبره هناك مات Cezire bölgesine ait olan Sumeysat’ta (Samsat) vefat etti ve kabri de oradadır.
Benzer bir ifadeyi İbn Hacer de kullanır:  
مات بالجزيرة بناحية شمشاط، ودفن هناك “Cezire’nin nahiyesi olan Şimşat’ta (Samsat) öldü ve oraya defnedildi.”
İbn Asakir’de onun öldüğü yer konusunda ilginç bir ayrıntı bulunuyor:
“Hz. Safvan b. Muattal, 4. Ermeniyye’ye (Samsat) yöneldi ve oraları fethetmeyi Allah ona müyesser kıldı. O, orada Bula denilen bir kaleyi kuşatmıştı. Oradan ona taş atarak öldürdüler. O, kalenin ön tarafına oradaki bir pınarın yakınına defnedildi.”  Ebu İshak es-Sincarî der ki: “Biz bir grup içinde Bula’ya geldik. Oranın ahalisinden yüz veya daha fazla yaşlarda olan bir ihtiyar bana dedi  ki: Hz. Safvan b. Muattal’ın kabrini göstermemi ister misin? Ben de: evet dedim. O zaman oranın kapısında atılmış bir taş var idi. İhtiyar dedi ki: Hz. Safvan b. Muattal’a taş atarak öldürdük….”
Ünlü coğrafya bilginimiz İbn Hurdazbeh ise mezarı konusunda şöyle ilginç bilgiler aktarır: “Hz. Peygamber’in arkadaşı olan Hz. Safvan b. Muattal’ın kabri Şimşat (Samsat) ile Ziyat Kalesi ile arasındadır. Yakınında üzerinde kimsenin ne tür bir yiyecek olduğunu bilmediği bademe benzer kabuğu ile yenen ve bilinen yiyeceklerin en güzeli ve en lezzetlisi olup benzeri olmayan bir yiyeceğin üzerinde olduğu bir ağaç bulunmaktadır.”

Ölüm Tarihi

Hz. Safvan b. Muattal’ın ölüm tarihi konusunda iki görüş ortaya çıkmaktadır. Birincisi 17/638 tarihinde Şam fetihleri sırasında vefat ettiği şeklinde bir görüştür ki bu görüş pek muteber değildir. Çünkü Hz. Safvan b. Muattal’ın bu tarihten sonraki hayatı konusunda yığınla rivayet vardır.
İkinci görüş, onun 60/679 tarihinde vefat ettiğini belirtmektedir. Biz bu konuda tercih ettiğimiz tarih budur. Bu tarih birçok tarih kitabı tarafından verilmekte ve olayların seyri de bunu doğrulamaktadır.

<< Önceki Sayfa - Sonraki Sayfa >>